İktidar ve ortağı, sanki depreme karşı mücadelede başarılı, depremin ilk gününden itibaren ve başarılı bir koordinasyonla müdaheleyi en hızlı bir şekilde yapmış, enkaz altında kimseyi bırakmamış, şimdi önüne gelene saldırıyorlar.

İktidar ve ortağı, sanki depreme karşı mücadelede başarılı, depremin ilk gününden itibaren ve başarılı bir koordinasyonla müdaheleyi en hızlı bir şekilde yapmış, enkaz altında kimseyi bırakmamış, şimdi önüne gelene saldırıyorlar. Bu hırçınlığın tek nedeni var, kendi yetersizlikleri, 21 yıldır milleti kandırdıkları ortaya çıkmasın diye kaos peşindeler. Yaratmak istedikleri algı için de süreci zehirliyorlar. Provokasyon üzerine provokasyon yaratıyorlar.
Yağmacılara Yargısız Ceza Korku Yaratıyor
Sadece bu depreme mahsus bir şey değil yağma. Körfez ve diğer depremlerde de bu insanlık dışı davranışlar hep yaşandı. Devlet bu depreme kadar suçluları yakalayıp yargıya teslim ediyordu. Ama bu depremde içişleri bakanı "ayaklarını kırın" deyince yağmacıları cezalandırma işi, görevlilerce yerinde uygulanmaya başlandı. Hatta gözaltındaki bir suçlulunun öldürüldüğünü bile duyduk. Bu uygulamaların amacı yardıma gelenler dahil herkes üzerinde korku yaratmaktı. Bu anlayış tehlikelidir ve provokasyona açık bir anlayıştır. Bu yuzden birçok yardım sever insan kazara başına bir şey gelmesin diye geri çekildiğini duyuyoruz. On binlerce yardımsever insanın çalıştığı esnada bazı kötü niyetli insanlarda sızabilir. Bunları yakalamak ve yargı önüne çıkarmak devletin görevidir. Bu tür kişilerin suçunu da cezasını da mahkeme belirler. Türkiye çadır devleti degildir. Uluslararası sözleşmelere karşı sorumlulukları vardır. Kim olursa olsun suçluların cezasını yargı verir.
Asrın Felaketi Ve Mucize Söylemleri
Depremden iki gün sonra, yetkililer depremi asrın felaketi olarak nitelemeye başladılar. Çünkü tepkiler çığ gibi büyüyordu. Yıkımları gizleyemediler. Deprem öncesi hiçbir tedbirleri olmadığı gibi deprem sonrası da resmen çuvalladılar. Çözümü asrın felaketi demekte ve tek tek kurtarmaları öne çıkarmakta buldular. Kahramanmaraş depremi elbetteki büyük deprem. Ancak depremin bu kadar hasar vermesi sadece onun büyüklüğünden kaynaklanmıyor. Büyüklük ne olursa olsun bugüne kadar üretilen yapıların depreme karşı güvensizliği ve güvensiz yapıların yenilenmemesi esas nedendir. Yine depremin ilk iki günü resmen kaos yaşandı. Sonrası sürece müdahaleleri ise tamamen siyasi çıkarcılığa dayalıydı. Bir iktidar düşünün; siyasi çıkar elde etmek için gönderilen yardımlara müdahale ediyor, enkaz ekiplerinin önlerini açmıyor. Sonra çıkıyor herkesi suçluyor. Besbelliki, iktidar algı peşindeydi. Hem asrın felaketi diyeceksin hem de yardım için gelenleri engelleyeceksin. İktidarın dışlayıcı tavrı asla kabul edilemez!
Eleştiren İtiraz Eden Hain İlan Ediliyor!
Daha depremin ilk gününden itibaren, kamuoyuna görüş açıklayanlar hakkında soruşturmalar başlatıldı. Gözaltına alındı. Gerekçede; halkı korkuya sevk etme, gerçek olmayan haber yayma. Bu nasıl bir anlayıştır? İnsanlarımız ağzına fermuar mı çekecek?
Örneğin:
● Yurtdışında gelen yabancı ekipler; "enkazları nakletme çalışmasını hemen başlatmayın. Yaşayan insanlar var. Başlatırsanız, biz insanları öldürme suçunuza ortak olmayacağız" diyip ayrılmışlar. Şimdi bunu doğrulatmak için yazmak suç mu?
● "Depreme karşı güvenli binalar yapmadınız; deprem sonrası müdahelede geç kaldınız; ekipleri sevk ve idare edemediniz, ayrımcılık yaptınız" demek suç mu?
● Bir tek ceset veya canlı insan enkaz altındaysa oraya makina sokup gelişi güzel enkaz kaldıramazsınız demek suç mu?
● İnsanları yurtlara yerleştirme bahanesiyle üniversitelerde uzaktan ders kararı vermeyin. Muhalefet, iktidar el ele verin geçici yerleşim yerleri kurun demek suç mu?
● Faylar üzerine binalar yapılmış. Yerleşim yerlerini belirlemeden ve zemin etütleri yapılmadan inşai faaliyetleri başlatmayın demek suç mu?
● Depreme karşı güvenli binalar yapmak için projeyi, ruhsatı, gerçek denetimi sağlayan bütüncül planlama yapmadan inşaata başlamayın demek suç mu?
● Bırakın tek karar vericiliği, muhalefet, sivil toplum ve halkla birlikte kararları alın. Kin ve nefret kusan haliniz herkesi canından bezdirdi. Düşün milletin yakasından demek suç mu!
Japonya'da 8 ve üzerindeki depremler sonrası binalar yerinde dururken, Maraş depreminde yerle bir...!
Comments